caltepe26 @ hotmail.com

Canı birazda gazetecilik yapmak istemiş.

İşin zahmetine, riskine girmeden, bu işin böreği tarafında nasıl olunur?

Ancak ve ancak el kesesi hamama girmekle olur.

Bulursun parası bol bir işadamı yada belediye başkan adayı olmaya hazır bir siyasetçi...

Verirsin ayarı, harcatırsın paraları.

Geçersin direksiyonun başına.

Başlarsın kaptan köşkünden genel yayın yönetmeni adı altında iğdiş keyfine.

Nasıl olsa gazeteyi geçindirmek senin derdin olmadığı için,

öğleden sonraya kadar yatağından kalkmazsın.

Tetikçilik gerektiği zaman arada bir köşe yazarlığına bürünüp, ağzından lağım saçarsın.

Hele birde gazetecilik mesleği hakkında ahkam kesmeniz yok mu, utanmazlık derecesinin vardığı son nokta. Ooohhh ne ala memleket.

Bunun adına da siz gazetecilik deyin.

Yayıncılık artık tümüyle internete geçmiştir. Haberi en hızlı ve en doğru şekilde aktaran internet yayınları birbiriyle anlık denecek hız limitleriyle yarışmaktadır. Bugünkü haberi yarından önce veremeyen, bu nedenle hiç kimsenin artık para vererek almadığı basılı yayın gazeteler, tarihe gömülmek üzeredir.

Bir taraftan, ilanlardan alınan aylık gelir gelecek, bir taraftan da parası bol gazeteciliğe hevesli bir zengin bulunacak.

Sende arada gazeteciyim diye geçinerek, sefam olsun ooohh çekeceksin.

Birde utanmadan bu işin gerçek emekçilerine çamur atmaya kalkacaksın.

Sen kendini gazeteci falan mı sanıyorsun?

Sen olsan olsan gazeteciliğin ancak yüz karası olursun.

Eskiden mahallede herkes birbirini çok iyi takip eder ve İyi tanırdı. Herkesin övgü ile bahsettiği temiz aile kızlarının genellikle nasipleri hep kapalı olurdu. Buna karşın gezmediği erkek kalmayan hafif kişilikli diyebileceğimiz kızlar, kendini iyi pazarlar, kocanın da en zenginini de onlar …