caltepe26 @ hotmail.com

Kentte yaşamak zor.
Öncelikle, kentte yaşamanın bedelini ödemek gerekiyor.
Dahası...
Kentte yaşamanın bazı kuralları
var.
Bu kurallara uyulduğunda,
yaşam daha da kolay oluyor.
Uyulmadığında ise...
Yaşam olabildiğince zorlaşıyor.
Kalabalık kentlerin en büyük
sorunlardan biri, Trafik.
Bağlantılı olarak da Ulaşım.
Trafik kurallarına uyulduğunda,
her ne kadar alt yapı eksik de
olsa, belli bir düzen içinde akıp
gidiyor trafik.
Ancak...
Kurallar ihlal edildikçe , alt yapı
olsada karmaşa ortaya çıkıyor.
Kentlerde, kurallara uymayanlara
çeşitli yaptırımlar getirilmiş.
Bunların başında da cezalar var.
Bazı insanlar, cezaların caydırıcı
olmadığını söyler.
Aslına bakarsanız, cezaların
caydırıcı olmadığını
düşünmüyoruz.
Zira, trafikte öylesine kural ihlali
yapanlar var ki...
Bu insanlara olabildiğince ceza
verilmesinden yanayız.
Adam, kırmızı yanmasına
rağmen "Ne olacak geçeyim"
diyor. Geçiyor da. Onun kırmızı
ışığa rağmen geçmesi, trafiği
anında kitilitliyor. Kuralı göz göre
göre ihlal eden kişi, diğer sürücülerin hakkını da ihlal ettiği umurunda bile olmuyor.
...
Bir başkası, kırmızı ışıkta gelip,
yaya geçidi üzerinde duruyor.
Sanki heryer ona aitmiş gibi...
Yolda giderken, arkanızda sürekli
selektör yakanlar, durup dururken acı acı korna çalanlar, yol
kenarındaki suyu yayaların üzerine sıçratanlar...
...
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Anlayacağınız, bunları yapmaktan bir türlü vazgeçmeyenlere,
yapılacak en güzel şey, cezadır.
Varsın ceza caydırıcı olmasın...
Hiç olmazsa, hata yapan ve
yaptığı hatayı her defasında
tekrarlayan insanların.
Hiç olmazsa
canları yansın