Antalya'dan gelen haber, yüreğime bir sızı düşürdü. Beş köklü yerel gazetenin, ekonomik koşullar ve değişen medya yapısı nedeniyle basılı yayın hayatına son vermesi, aslında sadece Antalya'nın değil, tüm Türkiye'nin yerel basını için çalan bir alarm zili. Düşünsenize, Antalya'nın 79 yıllık hafızası İleri Gazetesi, 1957'den bu yana var olan Hürses, Son Haber, Antalya Gündem ve Yüzyüze Gazetesi... Hepsi birer birer kapanıyor. Bu sadece birkaç gazetenin kapanması değil, bir şehrin belleğinin, sesinin, soluğunun kısılması demek.
Antalya merkezde günlük yayın yapan gazete sayısı 11'den 6'ya düşmüş. Yani neredeyse yarı yarıya bir kayıp. Bu tablo, yerel basının ne denli zorlu bir mücadele içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Kağıt fiyatlarındaki artıştan dağıtım sorunlarına, reklam gelirlerindeki düşüşten dijitalleşmenin getirdiği dönüşüme kadar pek çok etken, Anadolu'nun dört bir yanındaki yerel gazeteleri nefes alamaz hale getiriyor. Kapanan gazetelerin marka ve ilan değerlerinin, yayın hayatına devam eden gazeteler tarafından satın alınması ise acı bir teselli. 3 milyon TL'lik bir ödeme, bu devir teslimin ne kadar zorlu bir süreç olduğunu da gösteriyor.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca'nın her fırsatta dile getirdiği gibi, yerel basın, demokrasinin kılcal damarlarıdır. Bir şehrin sorunlarını gündeme getiren, vatandaşın sesini duyuran, yerel yönetimleri denetleyen en önemli mekanizmalardan biridir. Ancak bu damarların teker teker kuruması, sadece gazetecileri değil, tüm toplumu ilgilendiren bir sorundur. Tıpkı Antalya gibi, İstanbul Tuzla'da da yerel basının benzer sorunlarla boğuştuğunu biliyoruz. Küçük bir ilçe gazetesinin bile ayakta kalmak için verdiği mücadele, aslında tüm bu büyük resmin bir parçası.
Bugün gazete dediğimiz şey sadece bir kağıt parçası değil, bir şehrin vicdanıdır, tanığıdır, hafızasıdır. Onlar kapandığında, yerini ne dolduracak? Halkın doğru ve tarafsız bilgiye erişimi nasıl sağlanacak? Yerel yönetimler kim tarafından denetlenecek? Bu sorular, hepimizin üzerinde düşünmesi gereken sorular.
Antalya'da kapanan gazetelerin ardından kalan son altı gazetenin omuzlarındaki yük artık çok daha ağır. Umarız onlar bu zorlu süreçte ayakta kalmayı başarır ve Antalya'nın sesini duyurmaya devam ederler. Ancak bu süreçte devletin, yerel yönetimlerin ve tüm toplumun yerel basına daha fazla destek vermesi gerektiği de aşikardır. Aksi takdirde, karanlıkta kalmaya mahkum bir gelecekle yüzleşebiliriz.



