Üst düzey yönetim kademelerinde görevli bulunanların bazen çevrelerinde öyle setler oluşur ki artık gerçekler bu yöneticilere ulaşamaz. Olumsuz durumlar hep olumlu olarak yansıtılmaya başlar. Eğer yönetici konumundaki kimse kendini yanılmaz, her söylediği ve yaptığını doğru olarak algılamaya başlarsa çöküşün başlangıcı da tam bu noktadır.
...
Tabandan tavana doğru bilgi akışı için yollar açık tutulmalıdır.
Yöneticilerin çevresinde üç tür insan vardır. İlki her şeye muhalefet eden, kendi görüşleri dışında doğru kabul etmeyen, siyasi veya başka nedenlerle diğer insanlardan gelen tüm uygulama ve önerilere muhalefet eden insanlar. Bu insanları dinleyip zaman kaybetmeye bile gerek yoktur! Eleştirdikleri icraatın doğrusunu yapmaları için onlara görev verin yeter! Artık konuşma Bu tür insanların yöneticileri tetikte tuttuğu da fayda hanesine yazılabilir.
....
İkinci tür insanlar ise yanlış bile yapılsa hep olumlu pencereden bakar, olumsuz bir cümle veya yorum ağızlarından çıkmaz. Çoğu zaman övgü dolu sözler kullanırlar. Bunlara halk arasında yalakalar da denir. Bu insanlar kendi söylemek istediklerini başkalarının ağzından söylerler. Konumları, yakın durdukları, dayandıkları insanlara bağlıdır. Dedikoduyu çok severler. Kendilerine rakip olarak gördükleri veya çekemedikleri insanlar aleyhinde kulis yaparlar. Bu insanların davranışları o kadar yapmacıktır ki adeta sırıtır. Eğer bu insanların övgü ve ilgileri sizi memnun ediyorsa artık kullanılan birisiniz demektir. Övgü ve aşırı ilgiden rahatsız oluyor, yapmacık davranışlara dayanamıyorsanız halkın beklediği yönetici sizsiniz. Öncelikle çevrenizdeki yalaka kesimi dağıtmalısınız ki hakla ulaşın, gerçekleri görün. Yöneticiler için en büyük tehlike yalaka olarak adlandırılan insanlardır. İyi görünüp, yönetici konumundaki insanların kuyusunu kazarlar. Sizi kendi amaçları için yönlendirirler. Övgüleri sayesinde kendinizi yanılmaz kumandan sanırsınız. Doğru sözlü insanlar bu tür insanlar yüzünden size yaklaşamaz. Sonuçta çöküşünüz de yakın demektir. İnsanların sizi uyarmak için ulaşmalarına imkân kalmamıştır. Ulaşılmaz insanlar, kendilerini bir defa daha hesaba çekmeliler!
...
Üçüncü tür insan ise meselelere objektif yaklaşan, uygun bir dille gerçekleri söyleyen, herhangi bir makam veya başka bir beklentisi olmayan insanlardır. Bu tür insanlar yöneticilerin çevresinde çok az bulunur. Gerçekleri duymak insanları rahatsız ettiği içinbu tür insanlar da genelde yalnız kalır. Bu insanlar kendi özel işleri için kesinlikle talepte bulunmazlar. Herhangi bir beklentileri veya çıkar hesabı yapmadıkları için başarı paylaşılırken ortalıkta da çok görünmezler. En çok ihtiyaç hissedilen ama enaz talep gören de bu tür insanlardır.
...
Hakk’ın hatırı olmazsa Halkın hatırı kazanılmaz. Menfaat üzerine kurulan düzenin icraatı canavarlık, sonu kavgadır. Yaşatma ideali, hizmet düşüncesi asıl gaye olmalıdır.