olaygazetecilik @ hotmail.com

Geçtiğimiz günlerde, bir youtube kanalındaki programında Armağan Çağlayan'ın Gebze'ye dair sarf ettiği talihsiz sözler, bu şehrin insanının yüreğini burktu. "Gebze'nin neyini seveyim ben?" cümlesi, bazılarına göre sıradan bir ifade olabilirken, biz Gebzeliler için bir şehrin ruhunu, tarihini ve en önemlisi de orada yaşayan insanlarını hiçe sayan bir tavır olarak algılandı.

...

Bu sözleri duyduğumda aklıma yıllar önce şarkıcı Çelik'in meşhur şarkısı geldi: "Benimki kara sevda..." Evet, Gebze'ye duyduğumuz sevda, bir kara sevdaya benzer. Onun tüm zorluklarına, sanayi kentinin getirdiği o kaçınılmaz gri renge rağmen, biz bu şehri sevdik. Çünkü bir ilçeyi sevmek, onun sadece güzel yanlarını değil, tüm gerçekliğiyle kabul etmektir. Bir şehri sevmek, onun tozlu sokaklarında biriktirdiğimiz anıları, fabrikaların siren sesiyle uyanan sabahları ve her şeye rağmen yeşeren umutları sevmektir.

 

...
Gebze, sadece Fatih Sultan Mehmet'in otağını kurduğu tarihi bir yer değil; aynı zamanda her gün ekmeğinin peşinde koşan milyonlarca insanın yuvasıdır. Burada her köşe başında bir hikaye vardır. Bir ilçenin kimliği, sadece binalarından, yollarından oluşmaz. O ilçenin asıl kimliği, içinde yaşayan insanların hayalleri, mücadeleleri ve dayanışmasıyla oluşur.

...

İşte tam da bu yüzden, Gebze'yi sevmek için neyini sevebilirim diye sormak, aslında bu derin bağları görmezden gelmektir. Bizler bu topraklarda büyüdük, sanayinin gölgesinde bile olsa hayatı kucaklamayı öğrendik. Bu sevda, dışarıdan bakanın anlayamayacağı, sadece içinde yaşayarak hissedilebilecek bir duygudur.

...

 Güzellik algısı elbette kişiden kişiye değişebilir. Ama bir yerin değerini sadece estetik ölçütlere göre belirlemek, o yerin ruhunu yok saymaktır. Bir ilçeye bakarken, sadece dış görünüşüne değil, aynı zamanda o şehrin kalbinde atan ritme kulak vermek gerekir. Gebze'nin kalbi, burada yaşayan insanların sıcaklığı ve azmiyle atar.

....

Bu sebeple, Armağan Çağlayan'ın talihsiz yorumları, biz Gebzelilerin ilçemize olan sevgisini azaltmak yerine, daha da pekiştirdi. Tıpkı Çelik'in şarkısındaki gibi, Gebze bizim için bir kara sevda'dır. Ve bu sevda, hiçbir eleştiriyle, hiçbir olumsuz yorumla sarsılamaz. Çünkü bu şehir, bizim evimizdir ve evimizi sevmek için bir sebep aramaya gerek yoktur.