Dümenci Yalaka Gazeteciler: Hakikatin İflası ve Toplumsal Zehir
Gazetecilik, her şeyden önce hakikate adanmış bir meslektir. Sorgulamak, araştırmak, eleştirmek ve nihayetinde gerçeği tüm çıplaklığıyla kamuoyuna sunmak... Bir toplumun sağlığı, demokrasinin gücü, gazetecilerin bu temel ilkelerden ne kadar taviz vermediğiyle doğrudan ilişkilidir. Ancak ne yazık ki, içinde bulunduğumuz zaman diliminde, bu soylu mesleğin cübbesini giymiş, lakin ruhunu çoktan satmış "dümenci yalaka gazeteciler" diye tabir ettiğimiz bir zümre, en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır.
Bu gazeteciler, kalemi bir kılıç gibi değil, bir yağdanlık gibi kullanırlar. Onlar için haber, bir olgunun tespiti değil, birilerinin hoşuna gidecek, statükoyu pekiştirecek, hatta yeri geldiğinde manipüle edecek bir araçtır. Hakikat, onların lügatinde bir anlam ifade etmez; tek gerçek, güçlünün ve iktidarın arzu ettiği kurgudur. Bu kurguyu inşa etmek için her türlü yolu mubah görürler: Çarpıtma, görmezden gelme, karalama, hedef gösterme... Liste uzar gider.
Dümenci Yalaka Gazeteciliğin Alametleri
Dümenci yalaka gazetecileri tanımak aslında çok da zor değildir. İşte onların bazı karakteristik özellikleri:
Tek Seslilik ve Eleştirel Bakıştan Yoksunluk: Onlar için "doğru", daima iktidarın veya belirli bir gücün sesidir. Eleştirel bir bakış açısı geliştirmek bir yana, farklı sesleri bastırmaya, marjinalleştirmeye çalışırlar. "Neden?" sorusu, onların sözlüğünde yer almaz.
Halkın Değil, Güçlünün Sesi Olma: Mikrofonlarını ve kalemlerini halkın sorunlarına değil, belirli lobilerin, çıkar gruplarının ya da siyasi aktörlerin hizmetine sunarlar. Halkın dertleri, beklentileri, eleştirileri, onların gündemine asla giremez.
Manipülasyon ve Dezenformasyon: Gerçekleri çarpıtır, olayları bağlamından koparır, hatta yalan haber üretmekten çekinmezler. Amaçları, kamuoyunu bilgilendirmek değil, belirli bir doğrultuda yönlendirmek ve algı oluşturmaktır.
Kişiliksizleşme ve İlkesizlik: Mesleki etik ilkeleri, tarafsızlık, dürüstlük gibi kavramlar onlar için bir anlam ifade etmez. Kimin borazanı olacaklarsa, o günün rüzgarına göre savrulurlar. Dün övdüklerini bugün yerin dibine sokmaktan, bugün yerden yere vurduklarını yarın göklere çıkarmaktan hicap duymazlar.
Cahilliğin ve Bilgisizliğin Propagandası: Ne yazık ki, bazen bu "dümenciler" sadece yalaka olmakla kalmaz, aynı zamanda bilgi eksikliği ve cehaletle de maluldürler. Araştırmadan, sorgulamadan, sırf ezberden ve kulaktan dolma bilgilerle yazıp çizerler. Bu da toplumu daha da büyük bir bilgi kirliliğine sürükler.
Toplumsal Zehir ve Sonuçları
Dümenci yalaka gazetecilik, sadece mesleğin itibarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda bir toplum için tam anlamıyla zehirleyici bir etki yaratır.
Hakikatin İflası: Gerçeğin eğilip büküldüğü, yalanın olağanlaştığı bir ortamda, hakikat erozyona uğrar. İnsanlar neye inanacaklarını şaşırır, doğru bilgiye ulaşmakta zorlanır. Bu durum, toplumsal güveni temelden sarsar.
Demokrasinin Zayıflaması: Sağlıklı bir demokrasi, özgür ve eleştirel bir medyayla mümkündür. Dümenci yalaka gazeteciler, kamusal denetim mekanizmalarını işlemez hale getirir, iktidarın hesap vermeden hareket etmesine olanak tanır.
Kutuplaşma ve Nefret Dili: Belirli ideolojilere, siyasi görüşlere veya kişilere kayıtsız şartsız biat eden bu gazeteciler, toplumsal kutuplaşmayı körükler, nefret dilini yaygınlaştırır. Farklı düşünenleri düşmanlaştırma eğilimi, toplumsal barışı tehdit eder.
Kişisel Gelişimin Engellenmesi: Sürekli olarak tek tip bilginin dayatıldığı, sorgulamanın ve eleştirel düşünmenin baltalandığı bir ortamda bireylerin zihinsel gelişimi körelir. İnsanlar dünyayı tek bir pencereden görmeye mahkum edilir.
Nasıl Bir Çıkış Yolu?
Bu kısır döngüyü kırmak, dümenci yalaka gazeteciliğin yarattığı tahribatı onarmak için çok yönlü bir mücadele gerekiyor.
Okuyucu ve İzleyici Bilinci: En büyük sorumluluk, halkın üzerindedir. Hangi medya kuruluşlarının gerçeklere sadık kaldığını, hangilerinin manipülasyon peşinde olduğunu ayırt etmek, eleştirel bir okuyucu/izleyici olmak zorundayız. Farklı kaynaklardan bilgi edinme alışkanlığı geliştirmek, teyit mekanizmalarını kullanmak hayati önem taşır.
Bağımsız Gazeteciliğe Destek: Gerçekleri cesurca yazan, baskılara boyun eğmeyen bağımsız gazetecileri ve medya kuruluşlarını desteklemek, onların varlıklarını sürdürmeleri için elzemdir. Maddi veya manevi her türlü destek, hakikatin nefes almasını sağlar.
Mesleki Etik ve Özeleştiri: Gazetecilik mesleği içinde de bir özeleştiri sürecine ihtiyaç vardır. Meslek örgütleri, üniversiteler ve medya çalışanları, etik değerleri yeniden masaya yatırmalı, "dümenciliğe" karşı net bir duruş sergilemelidir.
Hukuki Düzenlemeler ve Şeffaflık: Yalan haberle, manipülasyonla mücadele edebilecek hukuki düzenlemeler ve medya sahiplik yapısının şeffaflaştırılması da önemli adımlardır.
Sonuç olarak, dümenci yalaka gazeteciler, sadece bir mesleği değil, bir toplumun geleceğini de dinamitlemektedir. Onlara karşı durmak, hakikati savunmak, özgür ve eleştirel bir kamuoyu oluşturmak hepimizin ortak görevidir. Aksi takdirde, karanlıkta yolumuzu bulmaya çalışan, hakikatin değil, yalanın peşinden sürüklenen bir toplum olmaktan öteye gidemeyiz.
