Bir zamanlar yemyeşil enginar tarlalarıyla ünlü olan Tuzla'da ne yazık ki bu özelliğini neredeyse tamamen yitirdi. Eskiden geniş alanlara yayılan enginar bahçeleri, günümüzde yerini hızla farklı yapılaşmalara bırakmış durumda. Artık Tuzla'da enginar yetiştiriciliği sadece birkaç tarlada sınırlı kalmış durumda. Ancak bu üzücü gelişmeye rağmen, enginarın sağlığa olan sayısız faydası hala önemini koruyor.
Enginarın sadece lezzetli bir sebze olmakla kalmayıp adeta bir şifa kaynağı olduğu biliniyor. Özellikle içerdiği yüksek protein sayesinde kalp kaslarını güçlendirmeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda vücutta biriken toksik maddelerin atılmasına destek olarak genel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynuyor. Karaciğerin sağlıklı fonksiyonlarını sürdürmesine katkıda bulunması da enginarın değerli özelliklerinden biri.
Tuzla'da sayıları giderek azalan enginar yetiştiren çiftçiler, geçmişte geçim kaynaklarının önemli bir parçası olan bu değerli sebzenin üretiminin bu denli azalmasından dolayı büyük endişe duyuyor. Enginar bahçelerinin yok olması, sadece yerel ekonomiyi değil, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasını da derinden etkiliyor.
Uzmanlar, enginarın faydalarından yararlanmak için sofralarımızda daha fazla yer vermemiz gerektiğini vurguluyor. Özellikle enginarın sap kısımlarının da en az kendisi kadar değerli olduğu belirtiliyor. Enginar sapı, tıpkı yaprakları gibi vitamin ve mineral açısından zengin bir içeriğe sahip. Haşlanarak, çorbası yapılarak veya farklı yemeklerde kullanılarak değerlendirilebiliyor.
Tuzla'daki kalan birkaç enginar bahçesinin korunması ve bu değerli sebzenin üretiminin yeniden canlandırılması, hem bölge ekonomisi hem de halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Enginarın şifalı özelliklerinin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yapılması gerekiyor.